31 bin 643
“Daha rahatız, daha rahat olacağız, daha rahat olacağız”
AFAD tarafından açıklanan son verilere göre, Kahramanmaraş Pazarcık ilçesi merkezli meydana gelen depremde hayatını kaybeden yurttaşların sayısı 31 bin 643.
6 Şubat tarihinde meydana gelen deprem, 1999 yılındaki Marmara Depremi’nden 3,9 kat daha büyük. Bu olağanüstü fark, olağanüstü kararlar doğurdu. Depremin ardından açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremden etkilenen 10 ilde 7 Mayıs 2023 tarihine kadar OHAL ilan edildiğini açıkladı. HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayip Temel, kararı “Deprem vesilesiyle bile OHAL’i gündemine alması, iktidarın bundan faydalanmayı umduğunu gösteriyor" diyerek değerlendirdi.
Cumhurbaşkanının tek açıklaması buna yönelik de değildi. Erdoğan kimi hedef aldığı belli olmayan açıklamasında, “Yalan haber, çarpıtmalarla insanımızı birbirine düşürmeye niyetlenenleri takip ediyoruz. Gün tartışma günü değil günü geldiğinde tuttuğumuz defteri açacağız” ifadelerini kullandı.
Açılan defterin ilk kurbanı, cumhurbaşkanının deprem bölgesini ziyareti esnasında bant daraltmaya maruz kalan Twitter oldu. Emniyet ise, sosyal medyadaki deprem paylaşımlarından kaynaklı 5 kişinin tutuklandığını duyurdu. Gazeteciler Merdan Yanardağ ve Enver Aysever hakkında da deprem paylaşımları nedeniyle soruşturma başlatıldı. Savcılık, “Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik” iddiasını öne sürdü.
Muhalefet partilerinden de bir dizi açıklama geldi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Büyükşehir Belediye Başkanları ile bölgeyi ziyaretinin ardından yaptığı paylaşımda, “Halkımızın halini yerinde gördüm. Yaşananlara siyaset üstü bakmayı, iktidarla hizalanmayı reddediyorum. Bu çöküş tam da sistematik rant siyasetinin sonucudur” dedi.
Deprem, sadece cumhurbaşkanının değil, tüm dünyanın gündemindeydi: Hem de tehditlerden azade! Topontiki Gazetesi yayımladığı karikatürde, “Dostlar hem gece, hem gündüz gelir” mesajını verdi. Türkiye’ye 20 ülkeden fazla yardım ekibi gönderildi. (Bazıları karşılanmaması gerektiği gibi karşılandı.) Belçika ve İsrail, deprem bölgesinde sahra hastanesi kurdu. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği ise (BMMYK), depremler nedeniyle Suriye'de 5,3 milyon kadar insanın evsiz kalmış olabileceğini açıkladı.
“Bunlar, kader planının içerisinde olan şeyler”
Fikir beyanı sırası uzmanlara da geldi. Deprem bölgesindeki 7 tabip odasının başkanı, ekmek, ilaç, cihaz ve sedye çağrısı yaparken, salgın hastalıkların da başlamasından korktuklarını ifade etti. Bir grup gönüllü, deprem bölgesindeki yıkılan binalara ilişkin suç duyurusu yapacağını söyledi.
Mezopotamya Psikologları İnisiyatifi’nden Kürtçe, Zazaca, Arapça ve Türkçe bilen psikolog desteğine ihtiyacı olan tüm kurum ve kuruluşlara dayanışma çağrısında bulundu. Deprem bilimci, Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan’ın hesaplamalarına göreyse, yaklaşık 200 bin kişi göçük altında. AFAD kanadından tatsız bir açıklama vardı: Kimliklendirme yapılamayan cenazeler, 24 saat sonra defnedilecek.
“Hangi müteahhit bu binaları yaptı, kim izin verdi?”
2000 ile 2022 yılları arasında toplanan deprem vergilerinin tutarı 38,4 milyar dolara denk geliyor. Maddiyatın öneminin su götürmez olduğunu, Borsa İstanbul’un Milli Yas ilan edilmesine rağmen geç kapanmasından biliyoruz. Ayrıca, son imar affından da 7 milyonun üzerinde konut ve işyerinin yararlandığı belirtiliyor.
Hata payının ölüm payına katık olduğu imar meselesiyle alakalı en önemli örneklerden olan Hatay’ın Erzin ilçesinin CHP’li Belediye Başkanı Elmasoğlu ise, meseleyi şöyle açıklıyor: 'Senden başka doğru adam yok mu' diyenler oldu ama kaçak yapıya izin vermedik.
Kılıf hazırlamakta geç kalınan hamle Hatay'dan geldi. İçinde delil niteliği taşıyan belgelerin bulunduğu Yapı Denetim Şube Müdürlüğü binası için acil yıkım kararı alındı. Yıkımı avukatlar engelledi.
Ortamın kaotikliğinin ilk aydınlattığı alan şiddet, linç seviyesine vardı. Hatay’da ‘yağmacı’ olduğu iddiasıyla darp edilen iki genç, çektikleri video ile yaşananlara tepki gösterdi. Gençler, "yağmacı" değil, ailelerine ilaç temin etmeye çalışan depremzedeler olduklarını söyledi.
Hatay'da 'yağmacı' olduğu iddiasıyla gözaltına alınan Ahmet Güreşçi, götürüldüğü jandarma karakolunda hayatını kaybetti. Otopsi raporunda Güreşçi'nin burnunda kırık olduğu ve beyin kanaması geçirdiği belirlendi. TTB İnsan Hakları Kolu, TİHV ve İHD, deprem bölgesinde yaşanan şiddet ve işkence iddialarına dair ortak açıklama yaparak, “Etkin görevimizi kararlılıkla sürdüreceğiz” dedi.
Bazı sosyal medya kullanıcıları tarafından “deprem yardımlarını evinde stokladı” sözleriyle hedef alınan CHP Samandağ ilçe başkanı Turgay Abacı, çektiği video ile yaşananlara tepki gösterdi. Sosyal medyada paylaşılan ve ‘yağmacı’ oldukları iddiasıyla darp edilen kişilerin görüntüleri, gittikçe büyüyen bir tehlikeye işaret etmekte.
Mülteciler içinse yeni bir şey hala yok. Emek Partisi Göç ve Mülteciler Bürosu'ndan Hilmi Mıynat, depremden etkilenen illerdeki geri gönderme merkezlerinden haber alınamadığını dile getirdi. Bölgede arama-kurtarma çalışmaları yürüten AFAD'ın '7 dilde destek sağlanacağı' yönündeki açıklamasına işaret eden Mıynat, bu diller arasında Kürtçe’nin yer almadığını da belirtti.
Daha fazlası için:
Depremde nasıl ve hangi araçlarla iletişim kuracağız? (Sendika.org)
Deprem bölgesinde halk sağlığı için öncelikle yapılması gerekenler (Gazete Karınca)
10 soruda deprem ve seçimler (T24)
Arama kurtarma köpekleri insanları nasıl buluyor? (Bianet)
Tayfun Kahraman: Bizim mevzuat sorunumuz yok, sistem ve ahlak sorunumuz var (Medyascope)
Peki ya alanda durum nasıl?
Turkey recap Türkçe’ye konuşan gazeteciler, her ne kadar farklı illerde olsalar da, benzer şeyleri ifade ettiler.
Arzu Efeoğlu (Kahramanmaraş)
“Kahramanmaraş'ta Gazi Mustafa Kemal Bulvarı'ndan şehir merkezine, Azerbaycan Bulvarı'na uzanan o yolda sizi neyin beklediğini anlıyorsunuz. Kafanızı çevirdiğiniz her bina ya tamamen yıkık ya da ağır hasarlı. Sanki deprem değil de savaş vurmuş gibiydi Kahramanmaraş'ı. Osman Sayın Spor Salonu morga çevrilmişti. Spor salonun girişinde her aile üç, bazen dört ceset torbası ile çıkıyordu. Sadece ailelerini değil tüm akrabalarını kaybetmişti çoğu depremzede.”
“Azerbaycan Bulvarı üzerinde, yol ortasında ailesinden sekiz kişiyi kaybeden depremzede, ‘Bir kişi daha kaldı, yeğenim. Onu da ölü bekliyoruz zaten’ dedi. Bir başkasının ise ‘Üçüncü gün artık, gözyaşımız kalmadı’ dediğini hatırlıyorum. Çoğu hala şoktaydı. Kahramanmaraş'ta çalışırken düşündüğüm ilk şey, oradaki halkın psikolojisinin nasıl düzeleceği oldu. Büyük kayıplar var; maddi ve manevi. Bir baba kızının fotoğrafını göstererek, ‘Bir tek bu kaldı elimde’ demişti; çünkü evlerle beraber tüm anılar, eşyalar da yok olmuş durumda.”
Ali Ergin Demirhan (Hatay)
”’Devlet yok’ deyişi, halkın bir tespiti. Bu, inkar edilemeyecek bir olgu. İlk birkaç gün için bu böyle, çünkü insanlar bu sebeple can verdi. İnsanlar, bekledikleri devlet elini burada göremediler. Gönüllü seferberliği sayesinde bir takım ihtiyaçlar karşılandı ama, bir devlet organizasyonunun yerini tutabilecek bir gönüllü seferberliği mümkün değil. Gelen yardımların dahi organize bir şekilde dağıtılmasını sağlayan Halkevleri, TİP, TKP gibi sosyalist gruplardı.”
”Bölgenin siyasi duruşundan kaynaklı, politik kimlik ayrımcılığına uğradıkları algısı da mevcut halk arasında. Bunun haksız bir algı olduğunu da düşünmüyorum. Arama-kurtarma çalışmalarında ise durum facia. AFAD’ın, Kızılay’ın bölgeye varması günler aldı. Barınma ve ısınma ciddi bir sorun; bölgede ne elektrik ne de su var. Hatay, her şeyiyle yıkılmış bir kent.”
Rabia Çetin (Adıyaman)
”Adıyaman çok geç kalınmış bir şehir. Adıyaman Valisi’nin depremin ilk günü yanıltıcı bilgi verip ‘Çok zararımız yok demesi’ ve telekomünikasyon binalarının yıkılmasından dolayı insanların seslerini duyuramaması, Adıyaman’daki can kaybının artmasına neden oldu. Oradaki insanlar, umutlarını tüketmiş olmalarına rağmen, hala enkazların başında bekliyorlar.”
”Hepsi derdini anlatacak bir gazeteci arıyor. Benim boynumdaki makinayı görünce, ‘Neden bu kadar geç geldiniz, neden görmediniz bizi?’ diye tepki vermişlerdi. Çalışmalar ben oradayken devam ediyordu, hala da devam ediyor. Ama sağ kurtarılan insan sayısı 1 ya da 2’yi geçmiyor. Şehrin her tarafını gezdim. Valilik binası hariç, yıkılmayan, hasar görmeyen tek bir bina dahi yok. Adıyamanlılar çok kızgınlar, çok kırgınlar, çok öfkeliler. Onlar sadece depremle değil, unutulmakla da mücadele ediyor.”
Cerise Sudry-Le Dû (Diyarbakır)
”Olanların asıl boyutunu hala idrak edebildiğimi düşünmüyorum. Çok acı bir durum ve gittiğimiz her yerde korkunç sahnelerle karşılaştık. Akrabalarını ve sevdiklerini kaybeden insanların hikayeleri, çocuklarıyla hayata tutunmaya çalışan insanlar… Oldukça stresli bir durum, fakat bir şekilde devam etmek zorundayız. Aksi halde, bu durumla başa çıkmak mümkün değil.”
“Tüm bu çaresizlik içinde Kürt halkının cömertliğine hayran kaldığımı da belirtmek istiyorum. Evlerini, sevdiklerini kaybetmiş birçok insan, beni tanımamalarına rağmen benimle sofralarını paylaştılar.”
Gülbahar Altaş (Diyarbakır)
”Diyarbakır’daki insanlar, şikayet etme hakkına sahip olmadıklarını düşünüyorlardı kendi durumlarını bölgedeki diğer insanların durumlarıyla karşılaştırdıkları zaman. O yüzden, spor salonunda kalan da parklarda yatan da şikayet etmiyordu halinden.”
“Depremin hemen ertesi gününde bile restoranlar, kafeler açıldığı ve halka servise başlandığı için depremden etkilenen diğer illerden farklı olarak, depremin ilk gününden itibaren Diyarbakır’da sıcak yemek çıkıyordu. Sanayi sitesinden tut da güvercinciler derneklerine kadar örgütlü bir dayanışma hali vardı Diyarbakır’da.”
Şirvan Görer (Diyarbakır)
”Depremin yaşandığı ilk andan beri alandaydım. Yeni yıkılmış binalara, arama-kurtarma çalışmalarına şahit oldum. Depremden sonra aslında büyük bir panik yaşandı diyebilirim. İnsanların birçoğu şehri terk etti.”
“İmkanı ya da gidecek yeri olmadığı için kalan insanlar da ya parklarda ya da çadırlarda kalmaya başladı. Yoksul mahallelerdeki evlerin hemen hemen hepsi ciddi hasar görmüş durumda. Fakat başka şansları olmamasından kaynaklı, insanlar oralarda yaşamaya devam ediyor.”
Bültenimizi okuduğunuz için teşekkür ederiz! Henüz abone olmadıysanız ücretsiz olarak abone olabilirsiniz.
Destek olmak için aşağıdaki linke tıklayın.
Önerilerinizi ve eleştirilerinizi bize iletin: info@turkeyrecap.com
Nida Kara, Freelance gazeteci @Kara__Nida
Erman Çete, Gazeteci @ermancete