ANTALYA – Türkiye’de turizmin belkemiği kabul edilen Antalya yıllardır milyonlarca turisti ağırlıyor. Mavi bayraklı plajlardan lüks golf sahalarına, Likya Yolu yürüyüşlerinden ekstrem sporlara Antalya’nın her kesimden insana sunabileceği birçok alternatif var.
Antalya Kültür Turizm İl Müdürlüğü verilerine göre 2023 yılında Türkiye'yi ziyaret eden 56 milyondan fazla turistin yüzde 27,5’i tatilini Antalya’da geçirdi. Ancak kenti ziyaret edenlerin sayısı artmaya devam etse de ülkedeki yüksek enflasyon ve kontrolsüz fiyat artışları hem turizmcileri hem de turistleri etkiliyor.
Turkey recap’e konuşan yerel işletme sahiplerine göre ekonomik kriz harcama alışkanlıklarını değiştiriyor ve yerelde ekonomik dalgalanmalara yol açıyor.
Kentin tarihi merkezi Kaleiçi'ndeki Grand Erken butik otel ve restoranın işletme müdürü Abdullah Kılıçalp, şehrin ekonomisinin turizm sektörüne bağımlı olduğunu söylüyor.
Turizmin çökmesinin şehirde bulunan diğer iş kollarını da doğrudan etkileyeceğini belirten Kılıçalp, “Ana para turizmden geliyor ve diğer tüm sektörlere yayılıyor” diyor.
İşletme müdürünün Haziran ayında Turkey recap’e verdiği bilgiye göre bu sene yoğunluk geçmiş yıllara göre daha geç başlamış. Kılıçalp, “Sezon başladı ama Kaleiçi boş” diye ekliyor.
Çadırımın üstüne şıp dedi damladı
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından paylaşılan resmi veriler, Türkiye’de otel ve restoran sektörlerinde geçen yaza kıyasla fiyatların yüzde 91 arttığını gösteriyor. Antalya’daki işletmeler ve bölgeyi ziyaret eden turistler de bu fiyat artışına uyum sağlamak için çeşitli yollara başvuruyor.
Antalya’nın batısındaki Rido Camping'in işletme müdürü Rüzgar Özdemir, bu yıl konaklama maliyetlerini azaltmak isteyen daha fazla ziyaretçinin çadır tatilini tercih ettiğini söylüyor.
“Müşterilerin davranışlarındaki önemli bir değişiklik, bu yıl daha pahalı olan bungalovlar yerine çok daha ucuz olan çadırlara geçmeleri oldu.”
Antalya popüler tırmanış bölgesi Geyikbayırı'nda yer alan Rido Camping, bölgedeki pek çok kamp alanına benzer şekilde fiyatlarını Türk Lirası yerine Euro cinsinden belirliyor, amaçları fiyatları sabit tutabilmek. Özdemir, bunun bir sonucu olarak bu yıl kampa gelen Türk tırmanışçı sayısının azaldığını söylüyor.
Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (POYD) Yönetim Kurulu Üyesi Hediye Çete, benzer şekilde otellerin de gelirlerini Euro, giderlerini ise Türk Lirası olarak bütçelediğini söylüyor. Çete’ye göre uygulama, sektördekilerin yüksek enflasyonla başa çıkmak için başvurduğu bir yöntem.
Konaklama sektörü yüksek enflasyona uyum sağlamaya çalışırken, fiyat değişikliklerinin etkileriyse turistten turiste değişiyor.
İsviçreli gezgin Severin Spälti bu yaz başında ülkeyi bisikletle dolaştı ve açık havada kamp yaptı. Türkiye’ye 2021 yılında da bir ziyaret gerçekleştiren Spälti, o dönem ile 2024 yılı arasında kıyaslama yaptığında enflasyondan çok fazla etkilenmediğini, fiyatların kendisi için aşağı yukarı aynı olduğunu ifade ediyor.
Ancak Spälti, Turkey recap’in konuştuğu tek kişi değil. Adının açıklanmasını istemeyen İngiliz bir turist, Antalya'ya yaptığı önceki seyahatlere kıyasla gıda ve alkol fiyatlarında önemli bir artış olduğunu belirtiyor.
Bir zamanlar Türkiye'yi ucuz bir tatil beldesi olarak gördüğünü, ancak bunun artık doğru olduğuna inanmadığını söyleyen İngiliz turist, özellikle bar ve restoranlardaki fiyat artışı karşısında şaşırdığını ifade ediyor.
“Oldukça sıradan görünen bir deniz ürünleri restoranı tek kişilik bir yemek için benden 2.400 TL aldı. Enflasyon turizm için yeterince zararlı, ancak bu ortamda turistleri kasten dolandırmak özellikle korkunç ve birçok tatilcinin Türkiye'den kaçınmasına neden oluyor."
Antalya Kültür Turizm İl Müdürlüğü bu haber için yorum talebine yanıt vermedi.
Veresiye vere vere kalmadı, kalmadı
Fiyat artışının etkileri yalnızca konaklama ile sınırlı değil. Yüksek enflasyon küçük çaplı inşaat işleri de dahil olmak üzere turizm sektörünün her alanında ağırlığını hissettiriyor. İşletme müdürü Özdemir, enflasyonun Rido Camping’de yapılması gereken yenileme çalışmalarını da önemli ölçüde etkilediğini aktarıyor:
"Kampta mutfağı yenileyeceğiz. Mayıs ayında yenileme fiyatını sorduğumuzda 100 bin lira idi, ancak şimdi işe başladığımızda inşaat maliyeti 500 bin liraya yükseldi."
Hediye Çete’ye göre, Aralık ayında asgari ücrete yapılan yüzde 49'luk zammın ardından artan iş gücü maliyetleri de işletme sahipleri için “yıpratıcı bir sorun” oluşturuyor.
Antalya'nın batısındaki Konyaaltı Plajı'nda bir beach club sahibi olan Gül Gümüş de bu görüşü paylaşıyor. İş gücü maliyetlerinin artmasından endişe duyduğunu ifade eden Gümüş, bu maliyetin işletme için ana giderlerden biri olduğunu söylüyor.
Gümüş, Turkey recap'e yaptığı yorumda işletmesinde yaklaşık 30 kişinin dönüşümlü olarak gece ve gündüz vardiyalarında çalıştığını aktarıyor. Her bir çalışan için 40-50.000 lira civarında ödeme yapıldığını belirten Gümüş, bölgedeki kira fiyatlarının yüksekliğinden de dem vuruyor.
İş gücü maliyetine ek olarak işletmenin kira bedelinin geçen yıla kıyasla iki katına çıkarak 4.000.000 TL’ye yükseldiğini ifade eden Gümüş, bir taraftan konuşurken diğer taraftan da işletmedeki boş masalara dikkat çekiyor:
“Beach clubların giderlerini karşılayabilmeleri için ürünleri ciddi bir zamla satmaları lazım. Örneğin 20 liraya aldığımız bir ürünü 200 liraya satmak gerekiyor.”
Sürü sürü cezveler kaynasın, kaynasın
Erzurum'da yaşayan 26 yaşındaki Aleyna Öznülüer bu yaz tatil için Antalya'yı tercih etmiş. Daha önce de tatil için Antalya'ya gelen Öznülüer, bu kez fiyatlarda ciddi farklar olduğunu söylüyor:
“Gece beach clublardan birinde bir şeyler içmek istediğimde sadece basit bir buzlu çayın 180 TL olduğunu öğrendim. Dolayısıyla, beach clublarda şezlong kiralamayı ya da akşamları herhangi bir eğlence için fiyat sormayı aklımızdan bile geçirmedik.”
Konyaaltı’nda plaja yakın bir otelde kaldıklarını anlatan Öznülüer şöyle devam ediyor:
“Bölgedeki pahalı yemeklere para ödememek için McDonald's ya da Burger King'e gittik. Çünkü bu ucuz fast food restoranlarında fiyatların Türkiye'nin her yerinde aynı olduğunu biliyorduk.”
Yaşadığı deneyimden sonra Öznülüer, Türkiye'de başka bir şehirde tatil yapmanın daha ucuz olup olmayacağını merak ettiğini söylüyor.
“Belki de İzmir ya da İstanbul'a gidebilirdim” diyor. “Kazıklandığımı hissetmeden yemek yiyebileceğim bir yer bulmanın diğer şehirlerde çok daha kolay olacağını düşünüyorum.”
Yüksek enflasyon, artan fiyatlar ve kazıklanmışlık hissi bazı yerli turistleri tatil için yurtdışına çıkmaya yönlendiriyor. Bu yıl, uygulanmaya başlanan kapıda vize programıyla Türkiye’ye yakın Yunan adaları, vatandaşlar için popüler bir alternatif oldu.
POYD Yönetim Kurulu Üyesi Çete, fiyat artışlarının bu şekilde devam etmesinin yabancı turist akışını azaltabileceğini hatta Antalya'da tatil yapmanın bir gün Paris'i ziyaret etmekten daha pahalıya gelebileceğini söylüyor.
Ice Travel Group verilerine göreyse Türkiye'de tatil yapmak halihazırda İspanya'da tatil yapmaktan daha pahalı hale gelmiş durumda.
Sonuç olarak otel müdürü Kılıçalp, Türkiye'nin turizm profili değiştiğini vurguluyor. “Türkiye ucuz olmasıyla bilinirdi” diyor Kılıçalp:
“Enflasyonla birlikte artık durum böyle değil.”
Turkey recap, Türkiye gündeminden haberler sunarken aynı zamanda Türkiye'de haber yayıncılığını ve gazetecileri desteklemek ve hep birlikte üretmek amaçlarıyla kurulmuş bağımsız bir haber kaynağıdır.
Editoryal ekibimiz tarafından kurulan ve kâr amacı gütmeyen bir dernek olan Kolektif Medya Derneği bünyesinde faaliyet gösteren Turkey recap Türkçe ve İngilizce dillerinde yayın yapar, derinlemesine analizler ve ülke gündemini özetleyen bültenler üretir.
Gonca Tokyol, Şef editör @goncatokyol
Diego Cupolo, Genel yayın yönetmeni @diegocupolo
Ingrid Woudwijk, Yönetici editör @deingrid
Verda Uyar, Dijital büyüme yöneticisi @verdauyar
Damla Uğantaş, Türkçe editörü @damlaugantas
Emily Johnson, İngilizce editörü @emilyjohnson