Kafasına esen bürokratın müzisyen öldürdüğü, canı sıkılan hakimin eşini öldürdüğü bir ülkenin geçtiğimiz haftasını sizlere içimiz kan ağlayarak sunuyoruz…
Araştırma odur ki, Covid-19 virüsüne enfekte olan naçiz vücutlara sahip bireylerde kişilik değişimleri gözlenir ve bu bireyler daha stresli, daha huysuz ve işbirliğe daha az yatkın olurlarmış. Söz konusu değişimler, Türkiye’de toplumsal bir kişilik halini almış vaziyette.
Avrasya Araştırma Şirketi Başkanı Kemal Özkiraz, çocuğuyla beraberken kimliği belirsiz bir kişi tarafından saldırıya uğradığını duyurdu. Erzurum’da bir genç, küpe taktığı için saldırıya uğrayıp bıçaklandı.
Müzisyen Onur Şener, Ankara’da sahne aldığı mekanda, istek şarkıyı bilmediği ‘gerekçesiyle’ öldürüldü. Sanatçı Haluk Levent tarafından yapılan açıklamada, Şener’i öldüren kişilerin isimlerini paylaşarak ikisi Çalışma Bakanlığı'nda, biri TAI'de çalıştığını iddia etti.
Dünyevilikten süfliliğe
ENAG’ın (Enflasyon Araştırma Grubu) yıllık yüzde 186’lık açıklamasıyla rekor kırmada tarih yazan enflasyon, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tanımlamasıyla ‘süfli’ ihtiyaçlar ile dünyevi ihtiyaçlar arasındaki ince çizgiyi gittikçe bulanıklaştırıyor.
Örneğin, Derin Yoksulluk Ağı’ndan Hacer Foggo’ya göre, bakkallarda en çok veresiye yazdırılan ürünler beslenme kutularıyla ilgili. Diğer yandan, Teknosa’da ikinci el telefon satışına başlandığı belirtiliyor. Bakın burası çok önemli: Hangisi dünyevi, hangisi süfli?
Çocuklar aç kalmanın yanında, CHP İstanbul Milletvekili Sibel Özdemir’in açıklamasına göre, okula erişimsiz de kalırken gençler de boş durmuyor. Buna göre, Türkiye’de çalışan her dört gençten biri sessiz istifa sürecinde. Şimdi bir de Sayıştay raporuna değinelim. Sayıştay’ın 2021 yılı denetim raporuna göre, Cumhurbalkanlığı’nın günlük harcaması 10 milyon lira.
Enflasyon artış hızının büyüklüğünün yanı sıra, Türkiye’nin başı çektiği bir konu daha var. Avrupa’nın en büyük atık ve plastik ithalatçısının Türkiye olduğu belirtiliyor. Bu kadar çok maddiyattan bahsetmişken Borsa operasyonuna değinmemek olmaz. Borsa'da organize şekilde usulsüzlük yaptığı iddia edilen 10 kişi hakkında gözaltı kararı çıkarıldı. Şüphelilerden 8'i, düzenlenen operasyonda gözaltına alındı.
Geliyor mu gelmemesi gerekli olan?
Mersin'de Tece Polisevi'ne düzenlenen saldırıda, bir polis hayatını kaybetti ve biri polis dört kişi de yaralandı. Saldırıyla ilgili siyasi parti ve demokratik kitle örgütleri tarafından gelen açıklamalarda, “7 Haziran-1 Kasım dönemi” hatırlatıldı, toplumsal barış vurgusu öne çıktı.
Saldırıyla ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu teröristlerin hangisinin izini takip ederseniz edin ucu ya HDP ya CHP'nin gazeteci, siyasetçi diye sahip çıktığı kesimlere çıkar” derken, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da, HDP Eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın saldırıyı kınayan tweetinin ardından, “Daha geçen hafta terörist başını öven, 6-8 Ekim'in faili, cezaevinden Mersin’deki 'silahlı saldırıyı'(!) kınamış…” ifadelerini kullanmıştı. Demirtaş’ın avukatları tarafından yapılan açıklamada, siyasetçiyi tehdit eden ve hakaret eden Bakan Soylu hakkında suç duyurusu yapılacağı ve tazminat davası açılacağı ifade edildi.
Söz konusu saldırıyı PKK’nin askeri kanadı HPG üstlenirken, Bakan Soylu tarafından saldırıyı gerçekleştirdiği iddia edilen ve ana akım medyada ‘CHP’nin gazetecisi’ olarak ifade edilen Dilşah Ercan’ın videosu yayımlandı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Bakan Soylu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ifadeleriyle ilgili olarak yaptığı açıklamada, “iki gündür kirli propaganda yürüten Erdoğan ve yaveri fotoroman Süleyman… Öldürülen teröristin DNA raporuna rağmen, tam 2 gündür yalan söylediniz, havuz medyanız manşetler attı. Oysa ben ne dolaplar çevirdiğinizi iki gündür biliyorum. Bile bile yalan söylediniz." dedi.
Masa da masaymış ha
Biz eskiden altılı ganyan bilirdik, at koşar, baht kazanırdı. Şimdi gözümüzü cumhurbaşkanlığı yarışını kimin kazanacağına diktik. Ama tabii, önce ortada adayların olması gerek.
Altılı Masa’dan hâlâ bir aday çıkmış değil. Ama anlaşılan o ki bakanlar hazır: Liderlerin son buluşmasından çıkan komisyonlar kurma kararı, “gölge kabine” hazırlığı olarak yorumlandı. Oluşturulan dokuz komisyonun arasında hukuk, ekonomi, kamu yönetimi, dış politika gibi başlıklar yer alıyor.
Masa’dan gelen açıklamaya bakılırsa, altı parti ortak adayın yeni cumhurbaşkanı olacağından emin. Karşı tarafta ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin vizyonunu “Türkiye Yüzyılı” olarak açıkladı.
Tabii son toplantı Altılı Masa’daki çatlak iddialarına da bir cevap olarak görülüyordu ama yeni yasama yılının açılışında Erdoğan’ın nasıl karşılanacağı sorusuna her parti ayrı cevaplar verdi: CHP ve HDP, Erdoğan’ın Genel Kurul’a gelişi esnasında ayağa kalkmazken, AKP ve MHP ile birlikte İyi Parti, Cumhurbaşkanını ayakta karşıladı.
Daha fazlası için; Altılı Masa “Kazanacağız” diyor, sıra “Nasıl” sorusunda (Yetkin Report)
Cinnet vatan
Mülkün temeli çürük olabilir mi? Çünkü balık baştan kokuyor: Adalet Bakanlığı Daire Başkanı Serkan Tüzün eşini öldürüp intihar etti. Katledilen İlksen Tüzün’ün annesi, katil zanlısının 12 senedir kızına şiddet uyguladığını ve ‘psikopat olduğunu’ söyledi.
Belki iş burada kalsa, kadınların her gün yaşadıkları cehennem deyip geçerdik. Ama burası Türkiye: HSK, “personeli” katil zanlısı için taziye mesajı yayınladı. HSK gelen tepkiler üzerine açıklamayı geri çekerken, benzer bir mesajı Adalet Bakanlığının da yayınladığı ve katil zanlısının cenazesine servis kaldırılacağı ortaya çıktı.
Her duyduğunuza inanmamanız gerekiyordu, artık her inandığınızı duymamanız gerekecek: AKP ve MHP’nin ‘dezenformasyonla mücadele’ iddiasıyla Meclis’e getirdiği 40 maddelik yasa tasarısı üzerine görüşmeler bugün başlıyor.
Basın örgütlerince ‘sansür yasası’ olarak nitelendirilen yasa tasarısında ‘yalan habere hapis cezası’ yer alıyor. İddialara bakılırsa bazı AKP’liler de yasanın bu maddesinin maksadını aştığını düşünerek ‘partinin imajına zarar vereceğini’ düşünüyor.
Yasaya karşı bir araya gelen basın örgütleri endişelerini dile getirerek sorunun gazetecilerin değil, tüm yurttaşların sorunu olduğunu söylediler. Gazeteciler de sokağa çıkarak yasayı birçok ilde protesto ettiler.
Dahası da var
Siyasette seviye paçalardan akıyor: Bolu Belediye Başkanı Tanju Özkan, CHP Yüksek Disiplin Kurulu’nun hakkında 1 yıl geçici çıkarma cezası vermesi üzerine HDP Genel Merkezi’ne kına gönderdi. Özcan, “Hepsini HDP Genel Merkezi’ne gönderiyorum. Yeterli miktarda genel merkezde bulundursunlar bu kınayı,” dedi.
Sadece masum bir öpücük: İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, bir ziyaret esnasında bazı kadınlar tarafından öpücük yağmuruna tutuldu.
Hızlı bir bakış
Kılıçdaroğlu’ndan ‘başörtüsü’ açıklaması (Sözcü)
Sur’da yapılacak festivale Garo Paylan’dan tepki: Neyi yaptınız ki neyi tanıtacaksınız? (Artı Gerçek)
Okul çağında olan 866 bin kız çocuğu eğitimin dışında (T24)
Çobanı öldüren koruculara ödül gibi ceza: Teşekkür ettiler (dokuz8HABER)
Onur Yaser Can Davası: 4 polis 12 yıl sonra hakim karşısına çıktı (Bianet)
İran İnsan Hakları Örgütü: Protestolarda 83 kişi hayatını kaybetti (Gazete Karınca)
Ayfer Düzdaş’tan İBB’ye tepki: Samimi değilsiniz (Gazete Duvar)
Spotify: Türkiye’de arabesk dinlemeleri son üç yılda 4’e katlandı (BirGün)
Van Gölü’nü ‘Doğal Sit Alanı’ ilan eden kararın iptali için dava açıldı (T24)
Suriye’de kolera salgını: En az 39 kişi yaşamını yitirdi (Euronews)
Okumakta ısrar edenlere…
Dünyada aşırı sağın yükselişi ne anlama geliyor?
Portekiz, Macaristan, Sırbistan, Slovenya, Fransa, İsveç ve nihayet İtalya 2022 yılında sandık başına gitti. Sosyalist Parti'nin mecliste çoğunluğu elde ettiği Portekiz ve sağ popülist eski başbakan Janez Janša'nın seçimlerden mağlubiyetle ayrıldığı Slovenya'yı saymazsak Avrupa'da bu sene gördüğümüz seçim sonuçları benzer bir noktaya işaret etti: Aşırı sağın yükselişi. Peki, bu yükselişin sebebini nerede aramamız gerekiyor? (Bianet)
Ankara nasıl Türkleşti: Türkiye’nin başkentinde gömülü kozmopolit mirası
Kenan Cruz Çilli’nin Ajam Media Collective’de yayımlanan “Ankara Nasıl Türkleşti: Türkiye’nin Başkentinde Gömülü Kozmopolitlik Mirasın Gün Işığına Çıkarılması” başlıklı incelemesini Ayşen Tekşen A3 Haber için Türkçeleştirdi. “Türk milliyetçiliği söylemleriyle şekillenmiş ve onlardan etkilenmiş olan günümüzün Ankara tarihi anlayışları, Osmanlı dönemindeki Ankara’yı etnisite, dil ve din anlamında homojen, küçük, uzak bir kasaba olarak resmetmeye çalışır.” (A3 Haber)
Ayrımcılıktan yoksulluğa: Türkiye’de LGBTİ+’lar
“LGBTİ+ toplumunda herkesi kesen yoksulluk meselesine bütüncül bir bakış açısıyla odaklanan ve yoksulluğa ekonomik boyutunun yanı sıra temel insan haklarına erişim çerçevesinden bakan bu rapor, mevcut durumun ortaya konulması ve bundan sonraki süreçte daha detaylı çalışmalar yapılması için bir başlangıç noktası niteliği taşıyor.” (17 Mayıs Derneği)
Belediyeler raporu: Hem sözde hem icraatta kadın yok
Argüden Yönetişim Akademisi Vakfı 26 Eylül’de 27 büyükşehir belediyesini idari, mali, sosyal olarak değerlendirdiği yönetişim raporunu yayımladı. Raporda en dikkat çeken sonuçlarsa on beş belediyenin kadın eşitliğine yönelik herhangi bir faaliyet düzenlememesi ve on altı belediyenin çocukların korunmasına yönelik herhangi bir hedefi olmaması oldu. (Bianet)
Peki ya önümüzdeki hafta?
5 Ekim Kıraathane İstanbul Edebiyat Evi tarafından düzenlenen Su Akar Dilini Bulur sergisi, saat: 18.00
7 Ekim Hrant Dink Vakfı tarafından düzenlenen Toplumsal Kutuplaşmaya Karşı Nefret Söylemi ve Dezenformasyonla Mücadele Pratikleri paneli, saat: 18.00
7-16 Ekim Filmekimi biletleri, 4 Ekim tarihinden itibaren satışta
10 Ekim Ankara Garı Katliamı 7. yıl anması, saat: 09.30
Bültenimizi okuduğunuz için teşekkür ederiz! Bültenimize henüz abone olmadıysanız ücretsiz olarak abone olabilirsiniz.
Önerilerinizi ve eleştirilerinizi bize iletin: info@turkeyrecap.com
Nida Kara, Freelance gazeteci/Editör @Kara__Nida
Erman Çete, Gazeteci @ermancete