Büyük Filistin Mitingi: Erdoğan’ın Filistin bayrağına sarılı Batı ve muhalefet karşıtı söylemi

ATATÜRK HAVALİMANI — AKP’nin Cumartesi günü İstanbul Atatürk Havalimanı’nda düzenlediği ‘Büyük Filistin Mitingi’ne katılım o kadar fazlaydı ki, herkes sahnenin göründüğü alana girme şansı bulamazken bazıları Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İsrail-Hamas savaşıyla ilgili konuşmasını kurulan ekranlardan izlemek zorunda kaldı.
Onlardan biri de mitinge eşiyle birlikte gelen Filistinli Osama Murtaja'ydı. Konuştuğumuz sırada Gazze’deki ailesiyle 24 saatten uzun süredir iletişim kuramayan Murtaja, Türkiye'de okuduğu ve yaşadığı yıllarda Filistin davasına verilen desteği her zaman hissetmiş ve şimdi de Türkiye'nin harekete geçmesini istiyor:
“İsrail Konsolosluğu artık Türkiye'den defolsun, buradan gitsin. Bizim için en önemlisi budur. Farklı bir şeyler, İsrail'e zorluk çıkaracak şeyler yapılmasını istiyoruz. Hamas diyorlar ama maalesef Filistin halkı ölüyor şu anda ve insanlar sadece izliyorlar. Bütün Arap ülkeleri de sadece tepki gösterip kenara çekiliyorlar ama kimse sorumluluk almıyor.”
Gazze'deki Filistinlilerin durumu her geçen gün daha da vahim hale gelirken İsrail bombardımanları devam ediyor, dünyadaki tepki de giderek artıyor. Krizin başlangıcında itidalli tavrıyla dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan da geçen hafta üslubunu sertleştirdi.
Erdoğan, 25 Ekim’de AKP Meclis Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada Hamas için “terör örgütü değil, kurtuluş ve mücahitler grubudur" ifadelerini kullanırken, Cumartesi günü İstanbul’da gerçekleştirilen miting de çoğunlukla İsrail ve Batı karşıtı söylemlerle ve muhalefete yönelik üstü kapalı dokundurmalarla geçti.
Turkey recap’ın görüştüğü katılımcıların çoğu Erdoğan’ın sözlerinden ve genel olarak Türkiye'nin İsrail-Filistin meselesinde aldığı pozisyondan memnundu; sadece birkaçı daha sert adımlar atılmasını istiyordu.
Erdoğan’ın konuşmasındaki mesajlar
Cumhurbaşkanı, Cumartesi günkü konuşmasında İsrail’i savaş suçlusu olarak nitelendirirken, Batı’yı da ikiyüzlü davranmakla ve İsrail’in arkasındaki asıl güç olmakla eleştirdi.
Erdoğan’ın bir diğer eleştirisi de muhalefet partilerine yönelikti. Cumhurbaşkanı, “Maalesef ülkemin siyasileri içerisinde Hamas'ı Netanyahu'ya bırakan talihsizler var, Netanyahu nasıl teröristse Hamas da teröristmiş, yazıklar olsun,” sözleriyle isim vermeksizin İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’i hedef aldığını düşünüldü.
East Anglia Üniversitesi'nde siyasi konuşmalar üzerine çalışan doktora araştırmacısı Arife Köse’ye göre cumhurbaşkanının konuşması hem iç politika hem de dış politikayla ilgiliydi:
“Konuşmasının ilk kısmı iç politikaya yönelikti. Sadece [Erdoğan] muhalefeti hedef aldığı için değil. Aynı zamanda insanlarına bunun onlarla da ilgili olduğunu hatırlamak için: Bu bizim de varoluşsal krizimiz. Bunu sakın unutmayın, tetikte olun ve buna uygun davranın.”
Köse, konuşmanın ikinci yarısındaysa dikkatin Türkiye’ye yönelik tehditlere ve tabii ki İsrail ile Batı’ya geldiğini belirtti ve Ortadoğu'da yaşananların aynı zamanda Türkiye'yle de bağlantılı olduğuna dair vurgunun özellikle şu alıntıda öne çıktığına dikkat çekti:
"... biz burada sadece Gazze'de yaşanan katliamı telin etmekle kalmıyoruz, onunla birlikte kendi istiklalimizin ve istikbalimizin de müdafaasını yapıyoruz.”
Cumhurbaşkanının miting katılımcılarına yönelttiği, "PKK, YPG ve FETÖ'nün arkasında kimler var?" sorusuna aldığı “Amerika” yanıtının ardından kullandığı, “İsrail de var. Paraysa para, silahsa silah. Bunları veriyorlar. Bunları biz biliriz ama benim milletim de bunları gayet iyi bilmeli” sözlerini de değerlendiren Köse, buradaki mesajın da temelde İsrail’in Gazze’de yaptığını PKK ya da FETÖ’nün Türkiye’de yaptığıyla kıyaslamak olduğunu söyledi.
Köse’ye göre Cumhurbaşkanı bu sayede kendisini Ortadoğu’da oynanan tüm “oyunları” bilen ve tüm bağlantıları gören bir lider olarak konumlandırmayı hedefliyor.
Gelenler ne umdu, ne buldu?
Turkey recap’e konuşan Büyük Filistin Mitingi katılımcıları da ana motivasyonlarının Filistin’in sesi olmak ve destek vermek olduğunu belirtirken, çoğunluğu da Erdoğan'ın attığı adımları olumlu bulduklarını söyledi.
Halil Yüncü, ailesiyle birlikte miting için Kocaeli'den gelmiş. “Erdoğan şu anda yapabileceğini yapıyor. Cumhurbaşkanı devamlı diyalog halinde. Başka yapılabilecek bir şey olduğuna inanmıyorum” diyen Yüncü’yü üzen, insanların yaşananları umursamaması ya da bu durumla Arap ülkelerinin başa çıkması gerektiğini düşünmesi olmuş:
“Yüz yıl önce onlar [Filistinliler] bizim insanımızdı.”
Halil Yüncü’nün kızı Kübra’yı mitinge gelmeye iten diğerlerinin tepkisizliği ve sessizliği olmuş. Turkey recap’e konuşurken, “Bunun bir insanlık meselesi olduğunu düşünüyorum çünkü orada kadınlar ve çocuklar öldürülüyor. Orada katlediliyorlar ve tüm dünya sessiz kalıyor” diyen Yüncü yine de mitingin çok etkisi olacağına inanmıyor. Bunun yerine önerisi kapsamlı bir boykot uygulanması.
İrem Bayraktaroğlu da Kübra Yüncü gibi katılsa da mitingin yeterince etkisi olmayacağına inananlardan: “Dün Filistin en kötü gecesini geçirdi. O yüzden artık böyle miting yapmaktansa ya da sürekli bir şeyler söylemektense bence bir aksiyon alınmalı. Mehmetçik Gazze'ye gitmeli diye düşünüyorum ben.”
Son haftalarda düzenlenen çeşitli protestolarda da “Mehmetçik Gazze'ye” sloganları atıldığını hatırlatan Bayraktaroğlu, Gazze'ye asker göndermenin hafife alınacak bir konu olmadığını ve bu kararı ancak devletin alacağını vurgulasa da vicdani olarak beklentisinin bu yönde olduğunu da ekliyor.
Bayraktaroğlu ve mitinge birlikte geldiği Yusuf Emir Türk üniversitede okuyorlar. Her iki öğrenci de AKP'nin gençlik örgütlerine üye ve daha önce Starbucks’ta gerçekleştirilen oturma eylemi gibi protestolara da katılmışlar. Ancak her ne kadar muhalefete oy verenlerin de bu mitinge gelmesini diledilerini söyleseler de Türk, bu mitingin Saadet Partisi tarafından organize edilmesi halinde kendisinin katılmayacağını da sözlerine ekliyor.
Filistin meselesinde olmasa da miting katılımcılarının yaşadığı fikir ayrılıklarına dikkat çeken Arife Köse, Büyük Filistin Mitingi’ne yaklaşan yerel seçimler bağlamında bakılması gerektiğini düşünüyor:
"Bu tür mitingler Erdoğan’ın Türkiye'de hâlâ kitlelerin lideri olduğunun temelinde her zaman rol oynuyor.”
Zamanlamanın (Cumhuriyet Bayramı'ndan bir gün önce) ve yer (Atatürk Havalimanı) seçiminin de sembolik olduğunu ifade eden Köse’ye göre, “bu miting Filistin ve uluslararası politika kadar iç politika ve yerel seçimler ve [Erdoğan’ın] liderliğiyle de ilgiliydi."
Bu haber bülteni okuyucular tarafından Patreon ve Substack aracılığıyla desteklenmektedir.
Turkey recap, Türkiye medyası ile gazetecileri desteklemek ve geliştirmek amacıyla editör ekibimiz tarafından kurulan, İstanbul merkezli kâr amacı gütmeyen Kolektif Medya Derneği çatısı altında faaliyet gösteren bağımsız bir haber platformudur.
Önerilerinizi ve eleştirilerinizi bize iletin: info@turkeyrecap.com