ANKARA – CHP’de Cumhurbaşkanlığı seçimi yenilgisinin hemen ardından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun “değişim” çağrısıyla başlayan Olağan Kurultay sürecinde sona doğru yaklaşılıyor. Kurultaya günler kala Ankara kulislerinde en çok konuşulan konu ise yarışı kimin önde bitireceği: Kemal Kılıçdaroğlu mu yoksa Özgür Özel mi?
Özgür Özel’in CHP Genel Merkezi’nde adaylığını açıkladığı 15 Eylül tarihinde tüm kamuoyu gibi Özel’i destekleyen milletvekilleri ve partililer de geride olduklarını düşünüyordu. Ancak son birkaç gündür Ankara’da ve CHP kulislerinde hava değişmiş durumda.
Ankara kulislerinde ibrenin Özel’e döndüğünü yorumları yapılırken, bu yorumlara dayanak olarak iki önemli gelişme gösteriliyor. İlki, 9 Ekim’de düzenlenen İstanbul İl Kongresi’nde başkanlığı, değişimcilerin adayı Özgür Çelik’in alması. İkincisi de Kılıçdaroğlu’nun kurultaya günler kala İBB Başkanı İmamoğlu’na divan başkanlığı teklifi götürmesi.
CHP, 4-5 Kasım tarihlerinde düzenlenecek kurultay öncesinde 81 ildeki yerel örgütlerinde kongre gerçekleştirdi, her ilden genel başkanlık seçimi için oy verecek delegeler belirlendi.
İstanbul etkisi
Delege sayısı yüksek olan kentlerden Ankara’da (72) genel merkezin desteklediği Ümit Erkol, İzmir’de (56) de yine genel merkez tarafından desteklenen Şenol Aslanoğlu il başkanı seçildi. Elazığ ve Eskişehir dışında her yerde blok listelerle girilen seçimde toplam 33 ilde değişimciler, 30’un üzerinde ilde de genel merkezin adayları galibiyet elde ederken, yaklaşık 20 ilde ise delege listesi eşit dağılıma sahip adaylar başkanlığı kazandı.
İstanbul ise 1.368 delegenin oy kullanacağı kurultayda 196 delege ile temsil edilecek ve illere göre delege dağılımında da en büyük ağırlığa sahip. Kongre öncesinde de hem sahip olduğu delege sayısı hem de kazanana getireceği psikolojik üstünlük nedeniyle “İstanbul’u alanın kurultayı alacağı” yorumları yapılıyordu. İstanbul Kongresi’ne kadar geride olduklarını düşünün değişimciler, burada çoğunluğu elde etmeleriyle farkı kapattıklarını düşünmeye başladı.
Genel Merkez ise İstanbul Kongresi’nde Özgür Çelik’e destek vermesine karşın kurultayda Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceğini ilan eden ve İstanbul delegesi üzerinde önemli bir ağırlığı olan İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak faktörüne dikkat çekiyor. Turkey recap’e konuşan genel merkez yetkilileri, bu nedenle İstanbul’un belirleyici olacağı görüşlerine katılmıyor.
Delegelerin dağılımı haftasonu yaşanacak yarışa dair bir fikir verse de şimdiden sonuca ulaşabilmek için bu veriler yeterli değil. Çünkü, bazı delegelerin kurultayda, il kongresinde kullandığı oydan farklı oy kullanabileceğine dikkat çekiliyor.
Kılıçdaroğlu’nun İmamoğlu hamlesi ne anlama geliyor?
Değişimcilerin ibrenin Özel’e döndüğünü ortaya koyduğuna inandığı bir başka gelişme de geçen hafta yaşandı. İmamoğlu’nu Ankara’ya davet eden Kılıçdaroğlu, İBB Başkanı’na kurultayın divan başkanlığını yapması teklifinde bulundu.
Kulislerde, Kılıçdaroğlu’nun bu hamlesi Özel’i destekleyen İmamoğlu’nun kurultayda tarafsızmış gibi görünmesini sağlamayı amaçladığı konuşuluyor. Değişimcilere göre, ibre karşı tarafı göstermeseydi Kılıçdaroğlu böyle bir teklifte bulunmayacaktı. Özgür Özel de gelişmelerin ardından T24’e yaptığı değerlendirmede, “Bu durum, Genel Merkezin demokratik tavrı gibi gösterilmek isteniyor olabilir” demiş ve eklemişti:
“Ancak bütün yaz Genel Merkez’in kimseye sormadan 81 ile divan başkanı yollamasını temize çekmez.”
Yarışta ağırlığı olacak bir diğer grup ise milletvekilleri, Parti Meclisi üyeleri ve Yüksek Disiplin Kurulu üyelerinden oluşan 168 kişilik doğal delegeler grubu. Bu delegeler arasında Kılıçdaroğlu’nun ağırlığı dikkat çekiyor. Kılıçdaroğlu, iki hafta önce genel başkan adaylığı için 130 milletvekilinden 93’ünün imzasını alırken, Özgür Özel için yalnızca 36 milletvekili imza vermişti. İki tarafa da imza vermeyen tek kişi ise kurultay sonrası Meclis Grup Başkanlığını hedefleyen Engin Altay olmuştu.
Değişimciler “sağa kayışa” itiraz ediyor
Peki, Kemal Kılıçdaroğlu ile Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu’nun başını çektiği değişimciler en çok hangi konularda ayrışıyor?
Değişimcilerin ilk günden itibaren itiraz ettikleri konuların başında, partinin sağa doğru kayması geliyor. Bunun sonucu olarak DEVA, Gelecek ve Saadet partilerine 39 milletvekili verilmiş olmasını eleştiren değişimciler, ayrıca dışarıdan atanan, parti içerisinde mücadele etmemiş, parti geleneklerine hakim olmayan danışmanların karar alıcı pozisyona gelmesine ve parti kurullarının üstüne çıkmasına da itiraz ediyor.
Özel ve İmamoğlu ile birlikte hareket eden isimlerin önünde gelen CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, seçimin ardından toplumda CHP’den büyük bir değişim beklentisi oluştuğuna dikkat çekerek “CHP’yi ayağa kaldırmak zorundayız” diyor.
CHP’nin kurucu değerlere dönmesi gerektiğini söyleyen Bulut’a göre seçimin kazanılması halinde yapılacak ilk işlerden biri sağ siyasetten gelen ve parti kurullarının önüne geçen danışmanlarla yolların ayrılması olmalı. Bulut, bunun yanı sıra yerel seçimlerin hemen ardından tüzük değişikliği yaparak parti içi demokrasiyi getirmeyi de hedeflediklerini kaydediyor:
“Tek Adam rejimine karşı Büyük Kurultay’ımızda büyük değişimi gerçekleştirecek, yenilenecek ve yeniden başaracağız. Yenilenmiş kadrolarımızla, örgütlerimizle yerelde ve genelde halkın, emeğin iktidarını yeniden kuracağız.”
Seçimden önce MYK’da görev alan ve daha sonra değişimcilerin tarafına geçen Bülent Tezcan da, daha önce yaptığı bir açıklamada “Başörtüsü ile ilgili yasa teklifi ve helalleşme çağrısını” Kılıçdaroğlu’nun yayınladığı videodan öğrendiklerini, bu kararların parti kurullarında tartışılmadığını söylemişti.
Genel Merkez’de ise yetkililer, değişimcilerin “değişim” çağrısının içini dolduramadığını savunurken, değişim kadrosunda birkaç dönem boyunca milletvekilliği yapan isimlerin bulunmasını da eleştiriyor.
Kılıçdaroğlu tarafında yer alan ve bir önceki MYK’da Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevini yürüten Oğuz Kaan Salıcı da değişim çağrısının partilileri ikna edemediğini düşünüyor. Turkey recap’e konuşan Salıcı’ya göre önerilen değişim fikirsel temelden yoksun kaldı ve özünde bir lider değişiminden öteye geçemedi.
Özgür Özel’in, olası bir değişim sonrasında partiyi Kılıçdaroğlu’nun getirdiği yerden daha ileri bir noktaya nasıl götüreceği, partide birlik ve beraberlik ile partinin bağımsızlığını nasıl sağlayacağı sorularına cevap vermesi gerektiği yorumunda bulunan Salıcı, “Elbette değişimci arkadaşlarımızın siyasi önerileri var ama bu öneriler zaten bildiğimiz ve uyguladığımız genel ilkeleri tekrar etmenin ötesine geçemiyor” eleştirisinde bulunuyor:
“Bu yüzden de partiyi daha ileri bir noktaya götürme çabasından uzak görünüyorlar. Sadece olası bir ‘duygusal kopuş’ nedeniyle partinin ‘daha da kötüye gitmesini durdurmanın’ ötesinde bir şey vaat edemiyorlar.”
İki senaryoda da CHP nasıl şekillenir?
Kemal Kılıçdaroğlu’nun kazanması durumunda, parti politikalarında büyük ve köklü değişiklikler beklenmese de Kılıçdaroğlu’nun, ekibinde bazı değişikliklere gidebileceği belirtiliyor. Özgür Özel’in kazanması durumunda ise değişimciler partinin sağa kaymasını durdurmayı ve tekrar sol siyasete döndürülmesini hedefliyor.
Kurultayın en büyük sonucunun ise ittifak kurgusunda olması bekleniyor. CHP’li belediye başkanları Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu, 2019 yerel seçimlerinde Ankara ve İstanbul’u diğer partilerin yanı sıra İyi Parti ile yapılan iş birliği sonucunda kazanmıştı.
Ancak, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin kaybedilmesinin ardından İyi Parti, yerel seçimlerde 81 ilde aday çıkarma kararı aldı. İyi Parti içerisinde de bu karara itiraz edenler olurken, “en azından İstanbul ve Ankara’da iş birliği yapılması gerektiğini” savunan Ankara İl Başkanı Faruk Köylüoğlu başta olmak üzere teşkilatta çok sayıda istifa da yaşandı.
Yine de üst düzey bazı İyi Partili isimler, yerel seçimlerdeki iş birliği modelinin CHP kurultayına göre şekilleneceğine dikkat çekiyor.
Altılı Masa sürecinde perde arkasında sorun yaşadıkları DEVA ve Gelecek partileriyle hareket etmek istemeyen İyi Parti’nin Kılıçdaroğlu’nun seçilmesi halinde 81 ilde aday çıkarma kararından vazgeçmesi beklenmiyor.
Öte yandan, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in, CHP kurultayından Özel’in galip çıkması halinde İstanbul ve Ankara için şartları yeniden masaya yatırmasına yönelik beklenti de hem CHP’deki değişimcilerde hem de İyi Parti teşkilatlarında büyük oranda hakim durumda.
Turkey recap’e konuşan İyi Partili üst düzey bir isim, ismini vermek istemiyor ancak Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde ve Altılı Masa sürecindeki hataları tekrar yapmak istemediklerini belirterek Akşener’in ittifak siyasetine yönelik eleştirilerini hatırlatıyor.
Buna karşın kamuoyu araştırmalarına göre İstanbul ve Ankara’da iş birliği yapmadan seçimi kazanmanın mümkün gözükmediğini kaydeden yetkiliye göre henüz İstanbul ve Ankara’da İyi Parti adayları belirlenmiş değil ve Akşener, CHP’nin Kurultay sürecinden sonra bu iki ille ilgili durumu yeniden masaya getirebilir.
Bu haber bülteni okuyucular tarafından Patreon ve Substack aracılığıyla desteklenmektedir.
Turkey recap, Türkiye medyası ile gazetecileri desteklemek ve geliştirmek amacıyla editör ekibimiz tarafından kurulan, İstanbul merkezli kâr amacı gütmeyen Kolektif Medya Derneği çatısı altında faaliyet gösteren bağımsız bir haber platformudur.
Önerilerinizi ve eleştirilerinizi bize iletin: info@turkeyrecap.com