Fıttırtan Fıtrat
"Geriye bir ben kaldım" diyor yıllık izinde olması nedeniyle Bartın'daki patlamadan kurtulan Gürkan Yıldırım paylaştığı fotoğrafın altına yazdığı yorumda.
Yüzkaraları, yüzü kara olanları toprak altında bırakmaya devam ediyor: Bartın’ın Amasra ilçesindeki Türkiye Taşkömürü Kurumu Amasra Müessese Müdürlüğüne bağlı madende meydana gelen patlama sonucunda 41 işçi yaşamını yitirdi.
Sayıştay’ın üç sene önce Amasra’daki madenle ilgili hazırladığı rapor, facianın göz göre göre geldiğini gösteriyor. TTK (Türkiye Taşkömürü Kurumu) ise raporla ilgili haberleri ‘dezenformasyon’ olarak nitelendirdi. Madenci yakınları, üç aydır süren bir ‘bakım’ söylentisi olduğunu ama böyle bir bakımın yapılmadığını söylediler. Maden Mühendisleri Odas ise patlamadaki gaz ve sensör verilerinin açıklanmasını istedi.
Patlamanın ardından olay yerine giden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Soma’daki maden katliamının ardından yaptığı ‘fıtrat’ açıklamasına güncelleme getirerek, “Kader planına inanmış insanlarız,” dedi. 20 Eylül’de katliamın yaşandığı madeni ziyaret eden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ise “Helalleştik ama devamını getiremedik” ifadelerini kullandı.
Öte yandan ‘kader’ açıklamasına AKP içinden de tepki geldi. Erdoğan’ın danışmanı ve Yeni Şafak yazarı Yasin Aktay, “Kader inancı böyle bir şey değildir” dedi. Erdoğan’ın eski yol arkadaşı Hüseyin Çelik de kendi kader anlayışlarının Emevilerinkini andırdığını söyleyerek isim vermeden Cumhurbaşkanını eleştirdi. ‘Kader planı’nın piyasanın görünmez eliyle de bir ilgisi olabilir: AKP döneminde kamunun maden sektöründeki payı yüzde 80’den yüzde 8’e düştü.
Faciayla ilgili sosyal medyadan paylaşımda bulunan 12 kişiye soruşturma açıldı. Katliam gibi kazayı 6 savcı soruşturacak. İşçi yakınları ise olayda ihmal olduğu konusunda hemfikir ve katliamın üstünün Soma’daki gibi kapatılacağından endişeli. Ölen işçilerden Mehmet Bulut’un eşi Buse Bulut’un sözleri yoruma yer bırakmıyor: “Cinayet bu, kaza değil. Keserler, sansürlerler. Siz kesmeyin.”
Daha fazlası için; Deniz Yavuzyılmaz’dan Meclis’te 5 ay önce “Amasra” uyarısı (Bianet)
Bundan sonrasını sen sür
Otomatik pilotun dahi belli bir inisiyatifinin olduğu medeniyet çemberinin Türkiye halkasında haftayı, dezenformasyon ya da diğer bir adıyla ‘sansür’ yasasının kabulüyle bitirdik. Ak Parti ve MHP oylarıyla kabul edilen yasa teklifi, tepkilerle karşılandı. Sosyal medyada #SusmakYok ve #BuSansürHepimize etiketleri trendler arasına girdi.
Dünya basını tarafından da tepkiyle karşılanan yasa sonrası, İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) ve Article 19 da konuyla ilgili olarak, Sansür Yasası’nın 2023 seçimlerinde muhalefeti kıskaca alma amacıyla çıkarıldığını söylediler ve sosyal medya platformları ve teknoloji şirketlerine çağrı yaptılar: "Sansürle suç ortaklığı yapmayın!"
1 Nisan’da kanunlaşması beklenen yasanın yanı sıra Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından gelen açıklamalar, birey ve toplum özgürlüğüne yönelik yaptırımların sadece bu yasayla sınırlı kalmayacağı yönünde. Bir gazetecinin başörtüsü düzenlemesi sorusu üzerine Erdoğan, "Konu olarak da olay sadece başörtüsü olayı değil, bir de bunun yanına en önemli derdimiz olan aile konusunu da yine bu düzenlemenin içerisine koyalım istiyoruz" dedi.
Her 100 bin kişiden 428’inin cezaevinde olduğu Türkiye’de, Dezenformasyon (Sansür) Yasası’nın uygulama simülasyonu niteliğinde bir ceza kesildi. İçki ve sigaraya gelen zamları sosyal medya hesabından duyuran Türkiye Tekel Bayileri Platformu Başkanı Özgür Aybaş, "Yaptığım paylaşımlarımdan dolayı 253,300 TL idari para cezası geldi" açıklamasında bulundu.
“Bilmiyorum Fuat, herkes çok gergin”
“Terörle mücadelede görev alan kamu görevlilerini hedef göstermek” suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezası verilen Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 7 Haziran - 1 Kasım 2015 sürecine ilişkin olarak o dönem yaşananlardan dolayı herkesin kendisinden özeleştiri istediğini belirterek “O sürecin iki taraftan da aktörleri tek kelime özeleştiriye yaklaşmazken en ideal günah keçisi olarak gösteriliyorum” dedi.
Demirtaş’ın açıklamalarına ek olarak 209 yurttaş, Selahattin Demirtaş ve HDP ile dayanışma içinde olduğunu belirten bir mesaj yayımladı. Bunun yanı sıra, Demirtaş ile görüşmek isteyen Ahmet Türk, Sırrı Süreyya Önder ve Sırrı Sakık’ın, Adalet Bakanlığı’na başvurduğu bildirildi.
Tüm bu görüşmelerin ötesinde, Ankara’dan bir trafik kazası haberi geldi. Başkentte HDP milletvekilleri Ömer Öcalan, Dersim Dağ ve Nusrettin Maçin’i taşıyan minibüs ile çarpışan taksinin şoförü hayatını kaybetti, kazada 3'ü milletvekili 5 kişi yaralandı.
Daha fazlası için: Kürt siyasetine yeni ‘merkez’ hareketi: Destpêka Nû (Diken)
Aldırma 128!
Tabiattan tahtaya kalkan çocukların ahvalinde değişen bir durum yok. Mezopotamya Ajansı’nın (MA) haberine göre, Hakkari Yüksekova’da polislere ait araç 17 yaşındaki çocuğa çarptı. Polis aracının çarptığı çocuğun sağlık durumunun ağır olduğu öğrenildi.
Tuğçe Tatari, T24’teki köşesinde Yüksekova İlçe Emniyet Müdürlüğü 'Toplum Destekli Polislik Büro Amirliği' ekiplerinin, 'Pusulam Polis' projesi kapsamında tüm hane halkının parmak izlerini almaya başladığını yazdı. Hakkari'de polisin "parmak izi toplama" uygulaması, hukukçular, çocuk ve insan hakları savunucularından "ayrımcılık" ve "fişleme" eleştirileri alıyor.
Ayrıca, çocuklar hala aç. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 2021 verilerine göre, Türkiye'de yaklaşık 23 milyon çocuk var ve her 2-3 çocuktan biri maddi yoksulluk çekiyor.
TÜSİAD’ı MÜSİAD’ı boşverin
Faizdi, enflasyondu, artık iktidar ağacından meyve yiyenler bile yoruldu. MÜSİAD Başkanının “Artık faizi gündemimizden çıkaralım,” açıklaması fincancı katırlarını ürküttü.
AKP’ye yakın Sabah gazetesinin ekonomi yazarlarından Dilek Güngör, MÜSİAD’ın açıklamasını TÜSİAD’a benzeterek başkana kimin adına konuştuğunu sordu. Bir diğer Sabah yazarı, Berat Albayrak’a attığı sevgi dolu e-postalarla da bilinen Kerem Alkin ise ‘Keynesyen politika’ çağrısı yaptı.
Doların avro karşısında değer kazanmasıyla birlikte, avro cinsinden yaptığımız ihracat da bize yetmez oldu ve son 30 yılın en düşük dış ticaret haddine ulaştık. Öte yandan yaptırımlardan kaçan Rus sermayesinin yeni adresi Türkiye: Ülkemizde kurulan Rus sermayeli şirketlerde patlama yaşanıyor.
Rusya lideri Vladimir Putin’in Türkiye’yi doğalgaz merkezi yapma teklifi de cabası. Putin’in teklifi karşısında Enerji Bakanımız şaşkınlığını gizleyemezken, Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye’nin uluslararası gaz dağıtım merkezi olacağını öne sürdü.
Dahası da var
Mavi ekran geri döndü: MHP lideri Devlet Bahçeli, partisinin Konya mitinginde prompter bozulunca sessizliğe büründü.
Master Chef’te porsiyonlar küçülsün: Şef Mehmet Yalçınkaya, “Dilim ürüne geçmek zorundayız, artık aileler küçülüyor. Dilim ürün satın almak fakir olduğunuz anlamına gelmiyor,” dedi.
‘Olmayan saçlarından sen sorumlusun’: Zafer Partisi Malatya İl Başkanlığı tarafından asılan ‘Yerli ve Milli Escobar’ pankartına dava açıldı. İddianamede, “İçişleri Bakanı kastedilerek, mağdura yönelik propaganda yapmak ve mağduru tahkir etmek suça konu görselin asıldığı yönünde kanaati oluşmuştur,” denildi.
Hızlı Bir Bakış
Emniyet Teşkilatı Sendikası: Türkiye’de son bir haftada 6 polis intihar etti (BBC Türkçe)
Deniz Poyraz davası Şakran Cezaevi’ne taşındı (Artı Gerçek)
‘Alevilik bir tarihi eser mi ki Kültür Bakanlığı’na bağlanıyor?’ (Gazete Karınca)
Elazığ’da kadın cinayetleri: 24 saatte 3 kadın katledildi (Rudaw)
İstanbul’da 5 restorana Michelin yıldızı (Bloomberg)
İran’daki protestolarda ekonominin rolü ne oldu? (BBC Türkçe)
Putin: Avrupa için Türkiye’de doğalgaz merkezi kurabiliriz (Euronews)
‘Mustafa Karahan’ın serbest bırakıldığından haberimiz yoktu’ (Bianet)
Türkiye ile Katar arasında 11 anlaşma imzalandı (Sputnik News Türkçe)
Çalışmak zorunda olan emekliler: 7 milyonu hala işe gidiyor (Gazete Karınca)
Okumakta ısrar edenlere…
Büyüteç: 2023 Kışı/ İnsanlık bu bu zorlu kavşağı dönebilecek mi?
Pandemi, savaş, iklim krizi ve enerjiden gıdaya her alanda giderek zorlaşan hayat koşulları yüzünden dünyada milyonlarca insan kara kara 2023 kışını düşünüyor. "100 yılda bir olur" denen ne varsa, son birkaç yıldır hepsini peş peşe yaşıyoruz. İnsanlık bu zorlu kavşağı dönebilecek mi? (+90)
Miyobun yükselişi: Uzağı görememek nasıl küresel bir sorun haline geldi?
BBC Future'dan Jessica Mudditt'in kaleme aldığı yazıya göre Singapur'un ulusal görme krizi durdurulamadı. Uzağı görememe veya miyop olarak da bilinen rahatsızlığın oranları artmaya devam etti. Bugün genç yetişkinlerde miyop oranı yüzde 80 civarında olan Singapur, "dünyanın miyop başkenti" olarak anılıyor. Acıbadem Hastanesi'nde görev yapan Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Emel Çolakoğlu, benzer durumun Türkiye için de geçerli olduğunu söylüyor. (BBC Türkçe)
Gurbette Demans
Almanya'ya gelen birinci kuşak fedakarlıklarla dolu, zorlu bir yaşamın ardından yine güç bir yaşlılık dönemi geçiriyor. Özellikle demans hastası göçmenler kültürlerinden, alışık oldukları dilden, anılarından uzak oldukları için hastalıklarıyla mücadelede de daha fazla zorlanıyor. (DW Türkçe)
Türkiye regl yoksulluğu raporu yayımlandı: Yüksek maliyet pedleri de vurdu
Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA), “Türkiye’deki Mülteci Kadınlar ve Kız Çocuklarında Menstrüel Hijyen Yönetimi” araştırmasının raporunu yayımladı. Raporda, “10 kadından beşi ve 10 kız çocuğundan dördü, yüksek fiyatlar sebebiyle daha fazla malzeme satın alamamıştır. Bu durum, stresin ve korkunun artmasına ve iyilik halinin azalmasına yol açmaktadır” ifadelerine yer verildi. (BirGün)
Peki ya önümüzdeki hafta?
19 Ekim Kıraathane Edebiyat Evi tarafından düzenlenen Sokak Sesleri: Osmanlı’dan Günümüze Sokak Müziği söyleşisi Saat: 19.00
Bültenimizi okuduğunuz için teşekkür ederiz! Bültenimize henüz abone olmadıysanız ücretsiz olarak abone olabilirsiniz.
Önerilerinizi ve eleştirilerinizi bize iletin: info@turkeyrecap.com
Nida Kara, Freelance gazeteci/Editör @Kara__Nida
Erman Çete, Gazeteci @ermancete