Kahramanmaraş’ta 6 Şubat sabahı yaşanan deprem sonrası hayatını kaybeden insan sayısını artık paylaşmak istemiyoruz; bunu hepimiz not ettik. Bu felakette, hayatını kaybeden ilk insanla son insan arasında bir fark olmadığına inanıyoruz. Onun yerine, başka şeylerden bahsetmek istiyoruz.
Dün gece, Hatay-Samandağ ve Hatay-Defne’de yaşanan 6.4 ve 5.8 şiddetindeki depremlerde bazı hasarlı binaların yıkıldığı, bazı yurttaşların da enkaz altında kaldığı belirtildi.
Parasız yatılı
2020 senesinde üniversiteyi kazanan genç bir birey, öncesinde pandemiyle, sonrasında pandeminin getirdiği ekonomik krizle, şimdisinde ise depremin ardından uzaktan eğitime geçilme kararıyla beraber, ömrü hayatında belki de tek sefer erişim şansına ulaşacağı akademik ortamdan ve sosyalleşme imkanından tamamen uzaklaştırıldı.
Uzaktan eğitim ısrarı devam ederken Diyanet, deprem bölgesindeki 8 ilde hafızlık eğitimlerinin yüz yüze başlayacağını bildirdi. Deprem bölgesinden diğer bölgelere geçecek öğrenciler için de bazı kararlar alındı.
Buna göre, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, 10 ilden diğer illerdeki okullara nakil olan öğrencilerin devamsızlıkla ilgili hükümlerden muaf tutulmasına karar verdiklerini açıkladı. Ek olarak, öğrenciler ülke genelindeki okul pansiyonlarına doğrudan parasız yatılı olarak yerleştirilebilecekler.
Daha fazlası için; Üniversiteleri geçici kapatma ve uzaktan eğitime geçirme yetkisi kimde? (T24)
Asrın ayrımı: Özel hastaneler
Param yok, beni özele götürmeyin
Maraş Depremi’nin ardından geçen iki haftada, hayatta kalanların sağlığı da tehdit altında. 10 ilde 200 milyon tondan fazla yıkıntı atığı birikebilme ihtimalinin yanında, enkaz kalıntılarıyla alakalı olarak, asbest tehlikesi de açığa çıkmış durumda. İnsan sağlığı ve ekolojik dengeyi tehdit eden tüm bu ihtimallerden, önümüzdeki aylarda doğacak 17 bin 242 bebeğin de etkilenmesi an meselesi.
Burada da değişmeyen tek gerçeklik, hem hayatını kaybeden yurttaşlara hem de sağlık çalışanlarına karşı saygı yoksunluğu. Canlı yayın esnasında, “Adıyaman'da bir tane üst düzey yönetici yok. Çocuklar öldü. Uyan artık Türkiye" diyen sağlık çalışanı hakkında polisin tutanak tuttuğu belirtildi.
Ölüye Saygı ve Adalet İnisiyatifi tarafından yapılan açıklamadaysa, “Cenazelerin layıkıyla defnedilmesi için sorumluluk alın” çağrısı yapıldı.
Daha fazlası için; Enkazda günlerce sağ kalanlar kurtarılınca neden ölüyor? (DW Türkçe)
Ayrıca; Tüm sağlık merkezleri tek haritada (Afet Sağlık Haritası)
Sağ elin verdiğini sol el alacak
Herkes Türkiye Tek Yürek yardım kampanyasından haberdardır. Toplamda ne kadar toplandığını biliyor musunuz? Şimdiye kadar 115,1 milyar liralık ‘bağış’ rakamına ulaşılırken, 9 milyon adedi aşkın SMS gönderildiği belirtiliyor. Hepimizin içine düşen şüphe Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından hissedilmiş olacak ki, televizyondaki yardım kampanyası yayınına bağlanan Erdoğan, “AFAD hesaplarına gelecek her kuruş, depremzedelerimiz için kullanılacak” açıklamasında bulundu.
Konuyla ilgili, nedendir bilinmez, Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu da, “Milletin parasını millete verdik” ifadelerini kullandı. Nedeni bilinmeyen diğer bir soru da, bağışların vergiden düşüp düşmeyeceği sorusunun ilk kimin aklına geldiğiydi. Buna göre, bağış ve yardımlar vergiden değil, matrahtan düşülmekte.
‘Bağış’ yapmada birbirleriyle yarışan Cengiz ve Doğuş Holding’in yanı sıra, Cumhurbaşkanı Erdoğan da, partisinin Kabine Toplantısında, 136 milyon 589 liralık ‘yardım’ topladıklarını belirtti. Ayrıca, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), geçen yıl kârından avans ve birikmiş yedek akçenin dağıtımına karar verdiğini açıkladı.
Bir ihale deryası olan Türkiye’de, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD) depremle ilgili donanım ve cihaz eksikliklerini gidermek için 2022'de çıktığı beş ihalenin, çeşitli gerekçelerle iptal edildiği ortaya çıktı.
Daha fazlası için; Deprem sigortası nasıl hesaplanıyor? (Kısa Dalga)
Ayrıca; Depremlerin Türkiye ekonomisine maliyeti ne olacak? (ABC Gazetesi)
Seyyar hukuk
Sizi ‘mucize’ haberlerine boğmak istemiyoruz. Aksine, ‘Batı cephesinde yeni bir şey yok’ demek için buradayız. Hatay’da Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı müdürlüğün yerleşkesindeki enkazda ve ağır hasarlı binada bulunan belgelerin hala tam anlamıyla güvenli yere alınamadığı ve ‘delil karartma’ şüphelerinin olduğu ifade ediliyor.
Adıyaman Grand Isias Otel dosyasına gizlilik kararı getirildi. Bunun sebeplerinden biri olarak, otel binasında dere çakılı ve kum kullanılması gösteriliyor. Osmaniye'de ise bir sitenin hasar tespit çalışmasını yapan şirket, ölüm tehditleri aldıklarını söyleyerek çalışmasına son verdi.
CHP Milletvekili Antmen, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Hatay'ın İskenderun ilçesindeki 6 mahallede bazı bölgelere ilişkin 'riskli alan' kararını, depremden tam 1 yıl önce 4 Şubat 2022'de kaldırdığı Resmi Gazete kararını paylaştı. Antmen, "Demek ki deprem kader değilmiş. Çünkü deprem cinayetleri de politiktir" ifadelerini kullandı.
Deprem süresinde işkence ve ırkçı ayrımcı muameleyi körükleyen isimlerden biri olarak gösterilen Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ hakkında, 27 avukat tarafından suç duyurusunda bulunuldu. Osmaniye'de Türkiye Komünist Partisi'nin dayanışma merkezine giren polis ekipleri 10 parti üyesini gözaltına aldı. Bunca karmaşanın arasında, dezenformasyon da hala ülke gündemindeki önemini koruyor.
Daha fazlası için; Depremzedeler için hukuk rehberi (Türkiye Barolar Birliği)
Zedenin zedesi
Her kriz ve felakette olduğu gibi, bu depremden de en çok etkilenenler kadınlar, çocuklar ve mülteciler oldu. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Türkiye'de depremlerde hayatını kaybeden 1702 kişinin cenazesinin Suriye'ye nakledildiğini bildirdi.
Lauren Wolfe’nin Yeni Yaşam’da yer alan yazısında, “Kadınlara bir kriz sırasında nasıl araba sürecekleri asla öğretilmemiş olabilir. Ya da Hindistan’da 2000 yılında meydana gelen tsunamide erkekler ağaçlara tırmanıp hayatlarını kurtarırken, kadınlara bu da hiç öğretilmedi” ifadeleri kullanılıyor. Bu gerçeklikten yola çıkarak, Maraş Depremi’nden etkilenen kadınların da erkeklere nazaran, daha zor koşullarda ayakta kalmaya çalıştığı birçok kadın örgütünün gündeminde.
Ailesini kaybetmiş ya da ailesine ulaşılamamış çocuklarsa çok daha zor durumda. Depremzede çocukların tarikatlar tarafından İstanbul Beykoz'da villalara yerleştirildiği yönündeki iddialar yargıya taşındı. Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği, ellerinde bir video olduğunu belirterek ve açık adres vererek suç duyurusunda bulundu.
İstanbul’da 20 depremzede çocuğun İHH İnsani Yardım Vakfı tarafından 'ayarlanan' evlere yerleştirildiği iddiası konusundaysa yetkililerden açıklama geldi. Çocukların ve annelerinin daha önceden tanıdıkları bir vakıf gönüllüsünün evinde oldukları belirtildi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, “Her bir çocuğumuzun sahibi olarak peşinde, yanında, beraberinde olacağız" dedi.
Afet-Çocuk Koordinasyon Ekibi, hapishanelerdeki çocukların depremi daha ağır yaşadığını ifade ederek, Adalet Bakanlığı başta olmak üzere kurumlara yükümlülüklerini yerine getirme çağrısı yaptı.
Fırsatsız kriz mi olur?
Seçimlere herhangi bir şekilde müdahale edilmek istendiğinde, bir grup bilgisayar korsanına ihtiyacımız yok. Kendi müdahalesini kendi üretebilen Türkiye için tek bir sebep yeterli olabilir: Mesela deprem.
Kısa Dalga’dan Ersan Atar’ın aktardığına göre, “Tıpkı kamuoyundaki gibi YSK’da da 10 gün öncesine kadar “Seçim 14 Mayıs’ta olursa ne olur, 18 Haziran’da olursa ne olur, neler yapılması gerekir?” sorusu üzerine iki senaryo oluşturulduğunu öğreniyoruz. Ancak deprem her şeyi, tıpkı ülkedeki gibi, YSK’da da alt üst etmiş görünüyor. Dolayısıyla da “ikili senaryo”, “dörtlü senaryoya” dönüşmüş durumda.”
Daha fazlası için; Gözler muhalefette: Deprem seçmen davranışını etkileyecek mi? (Kısa Dalga)
Ayrıca; Volkan Aslan: Savaş dışındaki bir sebeple seçimlerin ertelenmesi, anayasadaki hüküm gözetildiğinde mümkün değil (Daktilo1984)
İmar imdadı
Gezi davası nedeniyle tutuklanan şehir plancısı Dr. Tayfun Kahraman, sosyal medya hesabından Maraş’ta meydana gelen iki büyük depreme dair açıklama yayımladı. Kahraman, “Bir ayda inşaata başlamak yeni felaketlere zemin hazırlamaktır” dedi. Bir ayda inşaata başlamanın yeni bir ‘felaket’ anlamına geldiği deprem bölgesinde, en az 61 bin 722 binanın yıkılacağı belirtiliyor.
Gazeteci Pelin Ünker’in haberine göre, binlerce kişinin öldüğü illerin İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) raporları, felaketin gerçekleşeceğini yıllar öncesinden haber veriyordu. İçişleri Bakanlığı'na bağlı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından hazırlanan ilk İRAP raporu Kahramanmaraş'a aitti. Türkiye Afet Risk Azaltma Planı (TARAP) çerçevesinde 2020 tarihli raporda kentte 7,5 büyüklüğünde bir deprem olacağı öngörülmüştü. Raporda üç yıl önce yapılan tespitler 6 Şubat'ta tamamen gerçekleşti.
AFAD’ın yer kabuğunun 7,3 metre kaydığını ifade ettiği depremlerin sonrasında, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu, Deprem Bilim Kurulu’nu topladı.
Daha fazlası için; Binam depreme karşı ne kadar dayanıklı? (Bianet)
Ayrıca; Enkazda ‘kolon kesme’ isyanı: 'Savcılığa gittik, dönünce enkazın kaldırılmaya başlandığını gördük' (Kısa Dalga)
Cinsine çeker
Arkaya şöyle orta boy bir bayrak, dilde ‘Vatan, Millet, Sakarya’, şöyle işaret parmağımızı da kameraya doğru sallayalım… Bu sayede siz de evinizde müteahhit dostu büyükşehir belediye başkanınınızı yapabilirsiniz. Üstelik iktidarı/muhalefeti de fark etmez.
Çok eskinin MHP’lisi, eskinin AKP’lisi, şimdinin ise CHP’lisi Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, depremin ilk haftasında ortadan kaybolmuşken, önce, yüzlerce kişiye mezar olan Rönesans inşaatın sahibini ‘idealist bir insan’ diye savundu; sonra “Oranın ruhsatını ben vermedim” dedi.
Şimdi de, iktidardan mülhem bir dille, kendisini istifaya davet edenlere seslenerek, “Dışarıda içeride Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne düşman kim, hangi kuruluş, hangi ülke varsa onlarla işbirliği yapan bu hezeyan sahiplerini kınıyorum” ifadelerini kullandı.
Goebbelsian yaklaşımlar
İzahı olmayan şeyin miza…
Türkiyeli bir muhalefet liderinden beklenmeyecek mizahi yaklaşımlarda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bu hafta başı çekiyordu. İletişim Başkanlığı'nın deprem felaketi üzerinden propaganda yaptığını söyleyen Kılıçdaroğlu, İletişim Başkanı Fahrettin Altun'u işaret ederek, "Gerçekten akıllarını kaybettiler. Çok para harcamışlardır ama hata üstüne hata yaptılar. Aslında biz bu İletişim Başkanlığı'nı daha önce de izlemiştik. Bu vitaminsiz Goebbels, bunları bir defa yapmıyordu” ifadelerini kullandı.
Altun ise Kılıçdaroğlu’na yanıt olarak, “Böylesine mahşeri bir ortamda, ilkokul çağı sokak mizahı ile üretilmiş yakıştırmaların bir muhalefet lideri tarafından üretilebilmiş olması esef vericidir” dedi.
Hızlı bir bakış
Sismik izolatör nedir, nasıl çalışır, maliyeti nedir? (Gazete Duvar)
Bilişim uzmanı Nebil: GSM operatörleri neden hızla enkaz altındaki insanlardan aldıkları sinyalleri bize raporlamadı? (Kısa Dalga)
Umut-Sen tarafından Deprem Gözlem Raporu yayımlandı (Umut-Sen)
Türkiye’ye yardıma gelen küçük kahramanlar: Arama kurtarma köpekleri (Independent Türkçe)
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Bahçeli deprem bölgesinde (Sputnik Türkiye)
Kızılay’da iktidar kavgası yaşanıyor (BirGün)
Karsu’nun Antakya’ya uzanan bir müzik haritası var (Nehna)
Amasra'da maden ocağındaki patlamada yaralan madenci, deprem bölgesinde çalışmalara katıldı (Evrensel)
Kahramanmaraş'ta, Sular Akademisi Hastanesi ile ilgili iddia: Depremde jeneratör devreye girmedi, yıkılmayan binada 7 bebek öldü (T24)
Yıkıma karşı hazırlanan Fay Yasası 3 yıl rafta bekledi: CHP ve HDP yeni girişimlerde bulunacak (Artı Gerçek)
Okumakta ısrar edenlere…
Deprem gönüllüsü: "Ailesini kaybeden çocuklara milletçe iyi bakmamız gerekiyor"
Tıp fakültesi öğrencisi Ahmet Furkan Temiz, tatilini yarıda kesip yola çıkmış ve önce AFAD gönüllüsü olarak enkazlarda çalışmış. Masraflarını çıkarmak için zaman zaman motosikletli kurye olarak çalışan Furkan, bu durumun deprem bölgesinde işe yarayabileceğini düşünmüş ve kısa süreliğine ailesinin yanına döndükten sonra motoruyla deprem bölgesine geri dönmüş. (+90)
Bir Enkazın Krokisi
Voys Media ekibi, depremde en büyük yıkımı yaşayan Hatay'da, kurtarma ekiplerinin en çok zorlandığı enkazlardan birinde 81 saat geçirdi. Enkazdan alınan ilk sesle başlayan zorlu mücadelenin tüm aşamaları 'Bir Enkazın Krokisi'nde. (Voys Media)
Eko Afet Grubu deprem bölgesinde: Tarım arazilerinin yapılaşmaya açılması yıkımın nedenlerden biri
Eko Afet Grubu, depremin yıkıma yol açtığı 10 ilde depremin etkileri, yol açacağı ekolojik tahribatları incelemeye başladı. Yıkım yaşayan 10 kentin çevresel ve ekolojik açıdan durumlarını yerinde inceleyecek olan Eko Afet Grubu, incelemeler ışığında bir de rapor oluşturacak. 15 Şubat günü ilk olarak Diyarbakır’da çalışmalarına başlayan heyet, daha sonra Adıyaman'da incelemelerde bulundu. (Yeşil Gazete)
Adıyaman'ın en karanlık 7 günü
Adıyaman, 6 Şubat 2023'te gerçekleşen iki büyük depremin en ağır vurduğu şehirlerden biri. Medyascope muhabirleri Ayşegül Karagöz ve Ali Macit şehirde bir hafta geçirdi; yıkıma, yaşama ve isyana tanıklık etti. İşte onların kamerasından Adıyaman'ın en karanlık 7 günü. (Medyascope)
Bültenimizi okuduğunuz için teşekkür ederiz! Henüz abone olmadıysanız ücretsiz olarak abone olabilirsiniz.
Destek olmak için aşağıdaki linke tıklayın.
Önerilerinizi ve eleştirilerinizi bize iletin: info@turkeyrecap.com
Nida Kara, Freelance gazeteci @Kara__Nida
Erman Çete, Gazeteci @ermancete