Türkiye'deki Suriyeliler Geri Dönüşü Değerlendiriyor. İşverenler de Onları Takip Edebilir.
İSTANBUL – İstanbul'un en batısındaki Küçükçekmece ilçesinde bir bodrum atölyesinde, yaklaşık 20 işçi dikiş makinelerinin başında düşük maliyetli giyim tekstili üretiyor. Çalışanların çoğu genç Suriyeli kadınlar ve 14 ila 17 yaşları arasındaki çocuklar.
Aralarında, 10 yaşındayken ailesiyle Türkiye'ye gelen 21 yaşındaki Zehra da var. Aslen Halepli olan Zehra, 16 yaşından beri tekstil işinde çalışıyor. İki erkek kardeşi de yakındaki saya atölyelerinde çalışıyor.
On yılı aşkın bir süredir, kayıt dışı Suriyeli iş gücüyle yürüyen bu tür atölyelerde ailelerini geçindirmeye yardımcı oluyorlar. Birçok atölyede olduğu gibi haftanın altı günü uzun vardiyalar yapıyorlar. Zehra, zaman geçse de ayrımcılığın devam ettiğini söylüyor.
"Burada çok fazla ırkçılık yaşıyoruz. Bizi sevmiyorlar," diye anlatıyor Turkey recap'e. "Kimseye bir şey yapmıyoruz. Sadece çalışıp eve gidiyoruz. Ama yine de kötü olan her şey için bizi suçluyorlar."
"Türkler, 'Şimdi gidin, sizden dolayı kiralar arttı' diyorlar," diye ekliyor Zehra.
Aralık ayında Esad rejiminin devrilmesinden beri Suriye'ye dönme baskısının da arttığını söylüyor. Ailesiyle birlikte geri dönmek istese de Halep'teki su, yiyecek ve elektrik erişimi konusundaki endişelerini dile getiriyor. Suriye’deki yaşam koşullarının yakın zamanda iyileşeceğinden şüphe duyuyor.
"Suriye'ye döndüğümüzde yine fakir olacağız, işçi olacağız, zor şartlarda yaşayacağız," diyor ve ekliyor: "Belki bize karşı nefret olmayacak ama şu an önceliğimiz güvenlik."
Benzer çekinceler, yakın zamanda Turkey recap ile konuşan diğer Suriyeli tekstil işçileri tarafından da dile getirildi. Birçoğu geri dönmek istediklerini söylüyor ancak “hemen değil” diyorlar. Kararları sadece kendi hayatlarını değil, işçilerle birlikte Suriye'ye taşınacak veya yatırım yapacak olan Türkiye'deki tekstil sektörünü de yeniden şekillendirecek.
Suriyeliler geri dönüşü düşünürken Türkiye'deki işverenler de Küçükçekmece gibi merkezlerde yüz binlerce Suriyeli işçiyi kayıt dışı istihdam eden yerel tekstil endüstrisi için ayrılışların ne anlama geleceğini tartışıyor.
Türkiye Cumhurbaşkanlığı Göç İdaresi Başkanlığı bu rapor için yapılan yorumlara ise yanıt vermedi.
İşçiler Nasıl Görüyor?
Üç çocuk babası Yasin, her sabah saat 9'da Küçükçekmece'deki bir ayakkabı fabrikasında dikiş atölyesine gidiyor. Saat 22:00'de eve dönüyor.
Yıllardır, 2013 yılında ayrıldığı memleketi Halep'e bir gün güvenli bir şekilde dönme düşünceleriyle zihnini meşgul ederek bu rutini sürdürüyor.
"Geldiğimiz günden beri dönmeyi hayal ediyoruz," diyor Yasin Turkey recap'e. "Şimdi dönemiyoruz çünkü evlerimiz yıkılmış. Kapı yok, pencere yok. İş yok... Memleketimizdeki akrabalarımızdan günde sadece iki saat elektrik olduğunu öğrendik."
Yasin, Halep'te bir ayakkabı atölyesi sahibi olduğunu ve yakında geri döndüğünde tekrar atölyesini açmayı planladığını söylüyor. Bazı aile üyelerinin yakın zamanda Suriye'ye gittiğini ve ailesinin gelişi için hazırlık yapmaya başlayacağını da ekliyor.
"Eğer orada tekrar bir yaşam alanı yaratabilirsek, döneceğiz," diyen Yasin, "Ama bu kış çocuklarla mümkün değil. Bizim gibi birçok aile yazın gelmesini bekliyor" diyerek açıklıyor.
Türkiye 30 Ocak 2025 itibarıyla geçici koruma statüsü altında yaklaşık 2,86 milyon Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapıyordu. Mülteci nüfusu, Suriye'deki rejim değişikliğinden bu yana biraz azaldı ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 9 Aralık 2024 ile Ocak 2025 sonu arasında yaklaşık 81.500 Suriyelinin geri döndüğünü duyurdu.
Ancak kalan Suriyeli işgücü ve yasal statüleri hakkındaki veriler bu kadar net değil, son rakamlar çok geniş bir aralıkta değişiklik gösteriyor. Uluslararası Çalışma Örgütü ise Türkiye'de 2020'de çoğunluğu kayıt dışı olmak üzere 1 milyon Suriyeli işçinin istihdam edildiğini tahmin ediyor. Bu işçiler çalışma izni, sigorta veya resmi işgücü piyasasının gerektirdiği diğer faydalar olmadan çalışıyor.
Birçok kayıt dışı Suriyeli işçi de Küçükçekmece'deki saya atölyelerinde istihdam ediliyor. Bunlardan biri olan İsmet haftanın altı günü, günde 14 saat, ayda 20.000 lira karşılığında çalışıyor - İsmet’in maaşı Türkiye'nin mevcut net asgari ücreti olan 22.104 liranın altında kalıyor.
İsmet etnik olarak Türkmen olduğunu ancak Suriye uyruklu olduğu için sık sık ayrımcılığa maruz kaldığını söyledi. Ara sıra yaşanan olaylar sadece onu üzmekle kalmıyor, aynı zamanda yeni bir baba olarak ailesinin geleceği için endişelenmesine de neden oluyor.
"Geçen gün otobüsteyken yanımda oturan bir Türk bana nereli olduğumu sordu," diyen İsmet şöyle devam ediyor: "Suriyeli olduğumu söylediğimde yüzüme 'Şimdi buradan git' dedi. Yüzüme söyledi!"
"Burada yaşadığımız şeylerden dolayı çok öfkeliyim," diyen İsmet Turkey recap'e konuşurken, "Tekrar ülkemize dönmek istiyoruz ama düzelmesi gerekiyor. İş fırsatı yok, evimiz yok, birikimimiz yok. Bebekle dönersek nasıl yaşayacağız?" diye soruyor.

İşverenler Bunu Nasıl Görüyor?
Mülteci işçiler Esad sonrası Suriye'de seçeneklerini değerlendirirken, bazı Türk işverenler kayıt dışı işgücünün daralmasıyla işçilik maliyetlerinin artacağından endişe ediyor. Bu dönemde işçilerinin Suriye'ye gittiğini söyleyen atölye yöneticileri de sık sık haberlerde yer alıyor.
Turkey recap'e konuşan tekstil atölyesi sahibi Kerem Ç. tersine göçün, Türkiye'deki tekstil endüstrisinde daha geniş ekonomik rüzgarlar estireceğini ve kendi mahallesindeki bazı atölyelerin de kapandığını söylüyor.
"Burada birçok atölye var, çoğunlukla Suriyeliler çalışıyor. Ancak tekstildeki daralma ve gidişler nedeniyle kapanan atölyeler var. Bu bölgede 4-5 atölyenin kapandığını duyduk."
Kerem, Küçükçekmece'de 1990'ların sonlarından beri bir atölye işletiyor ve 2012'den sonra çoğunluk olarak Suriyeli işçi çalıştırmaya başladığını söylüyor. Bugün atölyesindeki 21 işçiden 17'si Suriyeli.
"Bence Suriyelilerin durumu burada iyi," diyen Kerem "İlk geldikleri zamanki kadar ucuz çalışmıyorlar. Burada çalışan Türklerle aynı ücretle çalışıyorlar” diye ekliyor.
Ayrıca, "Vatandaşlığı veya kimlik kartı olmayanlar var, bu yüzden özellikle kayıt dışı atölyelerde çalışmayı tercih ediyorlar," diyor.
Kerem, Suriyeli işçilerin sigortalı işlerde asgari ücretle çalıştığını ancak asgari ücretten daha fazla kazanabildikleri için sigortasız işlerde çalışmayı tercih ettiklerini savunuyor. İşverenlerin ödenmemiş sigorta maliyetlerinden elde edilen tasarrufları da maaş ödemelerine aktardığını iddia ediyor.
"Sigorta yaptırırsam kazanamam. Sigorta yaptırırsam onları daha düşük bir ücretle çalıştırmak zorundayım. O zaman Suriyeliler o ücretlerle çalışmazlar," diyor Kerem.
Kayıt dışı ve sigortasız istihdama yol açan bir diğer faktör de Suriyelilere resmi çalışma izinlerinin sınırlı dağıtılması. En güncel istatistiklere göre, 2023’te 108.520 Suriyeli çalışma iznine sahipti.
Hem Türkiye'de hem de Suriye'de iş imkanları sınırlı olduğundan Suriyeli işçilerinden hiçbirinin henüz ülkelerine dönmediğini, ancak birçoğunun bunu düşündüğünü söylüyor Kerem.
"Önce babalar gidip bakacak, bir süre kalacaklar, duruma bakacaklar ve eğer dönmek uygunsa dönecekler," dedi.
"Suriyeliler giderse, elbette işçi bulamayız," diye devam eden Kerem, "Türkler burada sigorta olmadığı için çalışmıyorlar. Sigorta yaptırırsak, maliyetler artacak ve atölyeler kar edemeyecek" diyor.
İşverenler ne düşünüyor?
İşverenler, kayıt dışı işgücünde oluşabilecek kayıplarla ilgili benzer endişelerini dile getirdiler.
Bağımsız Sanayiciler ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Başkanı Mahmut Asmalı Kasım 2024’teki bir açıklamasında "Göçmenlerin çalışmaya ve kimse- ye muhtaç olmadan ailelerini geçindirmeye ihtiyacı var; Türkiye ekonomisinin de onların çalışmasına.Üstelik de ihtiyaç derecesi farklı olsa da tüm sektörlerde bu böyle," ifadelerini kullanmıştı.
Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran ve TOBB Malatya Genç Girişimciler Kurulu Başkanı Abdurrahman Baydemir de ayrı ayrı konuşmalarında endişelerini dile getirerek, "Suriyeli işçilerin Esad rejiminin çöküşünden sonra ülkelerine dönme olasılığı, şu anda istihdam edildikleri alanlarda büyük boşluklar yaratacaktır" dediler.
Öte yandan, İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı Ahmet Öksüz, Anadolu Ajansı'na Türk işletmeleri için Suriye'de önemli fırsatlar olduğunu söyledi.
"Birçok alanda çalışıyorlardı. Şimdi ülkelerine döndüklerine göre, orada bazı üretim tesisleri kurmak bizim için en iyisi olacak," diyen Öksüz, Suriye'de üretim ve işçilik maliyetlerinin daha düşük olacağını ekledi ve Mısır'daki Türk yatırımlarını örnek gösterdi.
"Mısır'a gideceğimize niye Suriye'ye gitmiyoruz?” diye sordu Öksüz. “Suriye, Türkiye'ye yakınlığıyla lojistik olarak da çok avantajlı. Türkiye'ye yakın olan bölgede emek yoğun sektörlerde bir üretim başlatabilirsek Türkiye bunu avantaja çevirmiş olur.”
Zor Karar
Türkiye'deki birçok Suriyeli için, kalmanın ve dönmenin faydalarını ve risklerini tartmak karmaşıklığını koruyor. Yukarıda bahsedilen tekstil işçisi Zehra, Suriye'de kendilerini nelerin beklediğine dair belirsizliklerin şu an için onu Türkiye'de kalmaya ittiğini söylüyor.
"Gerçekten güvenli olduğunu bilmeden dönmek istemiyoruz," dedi. "Buradaki hayatımız zor, ama Suriye'de ne evimiz ne de işimiz var. Döndüğümüzde ne yapacağız?"
Endişelerini bölgesel ve siyasi faktörlere genişletti.
"Orada rejim değişti, ama Suriye'nin tekrar kargaşa içinde olup olmayacağını bilmiyoruz," diye devam etti Zehra. "Rejim düşer düşmez İsrail geldi. Başka tehditler de olabilir."
Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) ve geçici hükümetin geçiş süreci sırasında ülkede barışı koruma becerisi hakkında şüphelerini de dile getirdi.
"HTŞ de kafa kesiciydi. Vatanımıza gittiğimizde güvende olup olmayacağımızı bilmiyoruz," dedi Zehra. "Belki döneceğiz, bir şeyler olacak ve öleceğiz. En azından burada ölmüyoruz."
Turkey recap, Türkiye gündeminden haberler sunarken aynı zamanda Türkiye'de haber yayıncılığını ve gazetecileri desteklemek ve hep birlikte üretmek amaçlarıyla kurulmuş bağımsız bir haber kaynağıdır.
Editoryal ekibimiz tarafından kurulan ve kâr amacı gütmeyen bir dernek olan Kolektif Medya Derneği bünyesinde faaliyet gösteren Turkey recap Türkçe ve İngilizce dillerinde yayın yapar, derinlemesine analizler ve ülke gündemini özetleyen bültenler üretir.
Diego Cupolo, Genel yayın yönetmeni @diegocupolo
Emily Johnson, İngilizce editörü @emilyjohnson
Azra Ceylan, Ekonomi muhabiri @azraceylani